Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Sayın Metin DOĞAN’ ın, 17 Şubat 2016 Çarşamba günü Ankara’da meydana gelen menfur terör saldırısını kınama teklifi görüşüldü. Katılanların oybirliği ile kabul edilen ve kamuoyuna duyurulması kararlaştırılan Üniversitemiz Senatosu’ nun 18/02/2016 tarihli ve 2016/05/01 sayılı kararı aşağıda belirtilmiştir.

TERÖRÜ, TERÖR ÖRGÜTLERİNİ VE DESTEKÇİLERİNİ LANETLİYORUZ

Her fırsatta vahşi yüzünü gösteren terör, 17 Şubat 2016 Çarşamba günü bir kez daha Ankara’da ortaya çıkmış, 28 insanımızın ölümüne ve onlarcasının yaralanmasına sebep olan menfur bir saldırı gerçekleştirmiştir. Silahlı Kuvvetlerimizin mensuplarını taşıyan servis aracına yapılan bu alçakça saldırının yeri ve zamanlaması dikkate alındığında hedefin sadece Türk Silahlı Kuvvetleri olmadığı, bu saldırıyla milletin huzuruna ve devletin bekasına kastedildiği anlaşılmaktadır.

Maksat, milli birlik ve beraberliğimizi bozmak ve toplumsal çatışma ortamını körükleyip Ülkemizin özellikle son dönemde bölgede ve uluslararası alanda sahip olduğu itibarın içerde ve dışarıda sorgulanmasını temin etmek, bu sayede; bir asrı aşan, ama bir türlü gerçekleştiremedikleri hain planlarını yürürlüğe koymaktır.

Yakın tarihimizde de defaaten şahit olduğumuz üzere, vatanımıza ve bölgemize göz diken uluslararası şer odakları yine içimizden kişi ve grupları devşirerek bölgemizde uluslararası emperyalist sisteme yüksek sesle direnen tek ülke Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak ve bu suretle bölgeyi yeniden tanzim etmek, hatta paylaşmak için en sinsi ve insanlık dışı yöntemleri uygulamaya koymuşlardır.

Bu saldırılar, söz konusu şer odaklarının arzuladığı şekilde, asla bizleri umutsuzluğa sürüklememeli, birlik ve beraberliğimize halel getirmemeli; aksine birliğimizi perçinlemeli, sadece Anadolu’da değil bizimle tarihi, kültürel ve dini ortak paydaya sahip olan geniş coğrafyada yaşayan insanlarının hasretle beklediği gibi Ülkemizin ve Milletimizin şanını, gücünü her alanda yükseltmek üzere azmimizi, kararlılığımızı, imanımızı çalışmalarımızı arttırmalıdır.

Asıl üzücü olan ülkemizin sunduğu türlü fırsatlardan istifade edip bu sayede çeşitli resmi veya sivil kurum ve kuruluşlarda söz sahibi akademisyen, yazar, siyasetçi ve bürokratların, sivil toplum örgüt temsilcileri ve bir kısım medyanın bu vahşete seyirci kalmaları, susmaları hatta aktif destek sunma yönünde irade göstermeleridir. İyilerin de en az kötüler kadar cesur olabildiği, “zülme karşı susan dilsiz şeytandır” düsturuyla gerek insani melekelerini yitirmiş terör mihraklarıyla gerekse onları meşru gösterme çabası içinde olan her türlü kişi kuruluş ve platforma karşı yüksek sesle hakkın savunulduğu bir ortamı oluşturmak, kişisel ikbal ve ganimet düşkünü iki yüzlü insanları istisnasız, amasız ve fakatsız deşifre etmek, masum görünümlerin arkasına sığınıp teröre su taşıyan mihrakların çarkına çomak sokmak, haktan yana bu çalışmaları yavaşlatma ya da engelleme istidadında olan çevreleri açığa çıkarmak vicdan sahibi her Türk vatandaşının insani görevi olmalıdır.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi olarak; Ankara’da sivil, masum gözetilmeden sergilenen bu menfur terör saldırısını lanetliyor, direkt ya da dolaylı teröre ve terör örgütlerine destekçi olan herkesi ve her kurumu şiddetle kınıyoruz. Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan Rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.

Milletimizin başı sağ olsun.
Saygılarımızla kamuoyuna duyurulur.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Senatosu