Rektör Yardımcımız Prof. Dr. M. Kazım Arıcan Mustafa Kemal Üniversitesi’nde 15 Temmuz’u Anlattı

Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Kazım Arıcan Mustafa Kemal Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nin düzenlediği, Hatay Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılınç, Prof. Dr. Veysel Eren, Prof. Dr. Yusuf Önlen, akademisyenler ve çok sayıda öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen 15 Temmuz’un Sosyolojik ve Kültürel Etkileri konulu konferans verdi.

Ülkemiz tarihinde hiç görülmemiş bir hadiseyle karşılaştığımızı belirten Prof. Dr. M. Kazım Arıcan, “15 Temmuz, esasen konuşması bir açıdan çok kolay, bir başka açıdan da çok zor bir konu. Sadece ülkemizin değil belki de dünya tarihinin şu ana kadar görmediği hain bir olayla karşı karşıya kaldık. Bu tür konuları bilimsel anlamda irdelememiz gerekiyor. Çünkü bu tür hadiseler tekrarlanabilir olaylardır.” dedi.

Son 15 yılı göz önüne aldığımızda darbeler döneminin bittiğinin düşünüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. M. Kazım Arıcan şöyle devam etti: “Son geldiğimiz nokta itibariyle artık bu ülkede darbe kelimesini ağıza almanın hoş olmadığını düşünüyorduk. Bundan sonra nasıl bir durumla karşılaşırız sorusu üzerinden ilerisi için 100 yıllık projeksiyonlar oluşturmamız gerekiyor. Her şeyden önce biliyoruz ki zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyada her millet yaşayamaz. Eğer bugünün Avrupalısı bu coğrafyada bu hadiseleri yaşamış olsaydı paranoyak olurdu. Avrupa’da birkaç patlama olduğunda ortaya çıkan durum gözler önünde.” dedi.

Küresel gücün aklımıza gelmeyecek yeni hadiseler peşinde olduğunun altını çizen Prof. Dr. M. Kazım Arıcan, “15 Temmuz gecesi dahi yaşadığımız birkaç kritik hadise bunu gösteriyor. Belki bundan sonra 15 Temmuz’a rahmet okutabilecek bazı hadiselerle karşılaşabiliriz. O nedenle bu coğrafyada çok uyanık olmak zorundayız. Birlik ve dirlik içerisinde olmak zorundayız.” diye konuştu.

Kalkışma teşebbüsünün yaşandığı sırada herkesin canını ortaya koyarak mücadele ettiğini dile getiren Prof. Dr. M. Kazım Arıcan, “Bu milletin sadece erkekleri, gençleri değil kadınları da bu vatanın sigortasıdır. Böyle bir düşünce ve duruş bu darbeyi önledi. Tabii her şeyden önce Cumhurbaşkanımızın o kararlılığı ve feraseti, Başbakanımızın o makul yaklaşımları, yine muhalefet partilerimizin liderlerinin ‘halkımızın buna tepki göstermesi gerektiğini ve darbeyi doğru bulmadıklarını’ söylemeleri, bu olayın sonuçsuz kalmasını sağladı.” dedi.

Konuşmasında 15 Temmuz’un sosyolojik ve kültürel etkileri üzerine geniş bir değerlendirmede bulunan Prof. Dr. M. Kazım Arıcan, “15 Temmuz bir sonuçtu. Büyük bir ihanetin, adım adım gelen bir ihanetin son noktasıydı. 30-40 yıldır ilmek ilmek işlenen, bir projesinin sonucudur. Kurtuluş savaşında yarım bırakılan bir hesabın ödetilmesiydi. Bu millete aslında yarım kalmış bir hesap ödetilmek istendi.” diye kaydetti.

Prof. Dr. M. Kazım Arıcan, bugün dünyanın internet imparatorluğu ağı üzerinden yönetildiğini, medyanın küresel güçlerin emrinde çalıştığını sözlerine ekleyerek, 15 Temmuz’un 80 yıl bekleyen bir aklın ürünü olduğunu söyledi ve küresel aklın bize kültür üzerinden girmeye çalıştığını kaydetti.

Prof. Dr. M. Kazım Arıcan, Türk toplumuna yönelik kültür dejenarasyonunu şu sözlerle sürdürdü: “Bizim en önemli unsurumuz kültürdür. Burada ise önemli bir kavram bulunuyor, inkültürasyon… Bunun hedefinde, bir kültür işine girerek o kültürü dönüştürmek ve o kültürü teslim almak yatıyor. O kültürü yıkamıyorsanız, o kültürün içine girerek sinsice kendinize benzetiyorsunuz. Kendi kültürünüzü başkalaştırıyorsunuz. Bu, Vatikan’ın misyonerlik faaliyetlerinde çok yaygın kullanılan bir çalışmadır.” dedi.

Prof. Dr. M. Kazım Arıcan konuşmasına şunları ekledi: “Bu küresel akıl 15 Temmuz’a kadar Fetö eliyle İslam coğrafyasında Anadolu’nun değerlerini kullanarak, adım adım kültürümüzü dönüştürmeye çalıştı. Burayı bir anlamda teslim almaya çalıştılar. Abi, abla, himmet, cemaat, imam kavramını kullandılar. 15 Temmuz oldu ama biz bunu defaatle konuşmak zorundayız. ‘Hangi unsurlarla buralara gelindi?’ Bu, sadece askeri bir mesele değildi, sadece bomba yağdırma işi değildi. Bunlar işin sonucuydu. İkna edilmiş birileri en nihayetinde bunu yaptı. Bu noktaya nasıl gelindiğini iyice çözümlemezsek 10-20 yıl sonra daha beterleriyle karşılaşabiliriz. Fetö tarihin derinliklerinden çekilmiş ve Müslüman dünyasına sokulmuş bir Pavlostur. Batı Fetö eliyle bizim inanç ve kültürel değerlerimizi dönüştürüp asilime etmek istedi. Fetö bizim ne kadar dini, milli, ahlaki, kültürel değerlerimiz varsa hepsini istismar etti. Arka planda yatan şey inkültürasyondur. İnkültürasyonla bu toplumun refleksleri azaltılmak istendi.” dedi.

Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’a konferansın ardından Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya tarafından çiçek ve plaket takdimi yapıldı. Daha sona günün anısına toplu fotoğraf çekimleri gerçekleşti.

Rektör Yardımcımız Prof. Dr. M. Kazım Arıcan Mustafa Kemal Üniversitesi'nde 15 Temmuz'u Anlattı 1

????????????????????????????????????

Rektör Yardımcımız Prof. Dr. M. Kazım Arıcan Mustafa Kemal Üniversitesi'nde 15 Temmuz'u Anlattı 3 Rektör Yardımcımız Prof. Dr. M. Kazım Arıcan Mustafa Kemal Üniversitesi'nde 15 Temmuz'u Anlattı 4

????????????????????????????????????

????????????????????????????????????

????????????????????????????????????

????????????????????????????????????

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz